1.Enflasyon nedir?
Enflasyon deyince herkesin aklına gelen ilk şey hayat pahalılığı ve alım gücünün düşmesidir. Merkez Bankası’nın 2004 yılında yayımladığı “Enflasyon” başlıklı broşürde enflasyonun tanımı şu şekilde yapılmıştır; mal ve hizmetlerin fiyatları zaman içinde artabilir veya azalabilir. Enflasyon sadece belli bir malın veya hizmetin fiyatının tek başına artması değil, fiyatların genel düzeyinin sürekli bir artış göstermesidir.
Yazımın başında da belirttiğim gibi, enflasyon bireylerin hayatını idame ettirebilmek için zorunlu olarak katlanılması gereken alımların artık neredeyse alınamaz hale gelmesi olup, fiyatlarda genel bir artış söz konusudur. Enflasyon işletmeler için sürdürülebilirliğin sağlanması açısından önem arz etmektedir.
Enflasyon, bireylerin olduğu gibi işletmelerinde alım gücünü etkilemektedir. Hammadde ve hammaddeye ulaşımda yaşanan olağanüstü fiyat artışlarından dolayı üretim etkilendi, satış etkilendi, nihai tüketici etkilendi, kredi verenler ve kredi alanlar etkilendi ve hepsinin sonucunda vergi otoritesi etkilendi. Bağımsız denetçiler ise yukarıda sayılanların her birinden ayrı ayrı etkilenmektedir.
2.Bağımsız Denetim ve Bağımsız denetimin amacı
Bağımsız denetim, işletmelerin yıllık finansal tablo ve diğer finansal bilgilerinin, bu tablo ve bilgiler için belirlenen kriterlere (örneğin, uluslararası finansal raporlama standartlarına, BOBI FRS) uygunluğu ve doğruluğu hususunda, makul güvence sağlayacak yeterli ve uygun bağımsız denetim kanıtlarının elde edilmesi amacıyla genel kabul görmüş bağımsız denetim standartlarında öngörülen gerekli tüm bağımsız denetim tekniklerinin uygulanarak defter, kayıt ve belgeler üzerinden denetlenmesi ve değerlendirilerek rapora bağlanmasını ifade eder.
Bağımsız denetimin amacı; finansal tabloların finansal raporlama standartları doğrultusunda bir işletmenin finansal durumunu ve faaliyet sonuçlarını tüm önemli yönleriyle gerçeğe uygun ve doğru bir biçimde gösterip göstermediği konusunda bağımsız denetçinin görüş bildirmesini sağlamaktır.
Bağımsız denetim kanunların, yönetmeliklerin, standartların işletmelere dayattığı bir zorunluluk değil aksine günümüz işletmeleri için vazgeçilemez bir ihtiyaçtır. Şeffaf, açık ve anlaşılır bilgi alabilmek ve bunu sunabilmek oldukça değerlidir, bu da ancak bağımsız denetimle mümkündür.
3.Enflasyon, işletmeler, vergi otoritesi ve bağımsız denetim ekseni,
İşletmeler enflasyonist ortamda aktif yapısını koruyamaz, maliyet artışlarına engel olamaz, finansman sıkıntısı çeker, belirsizlik nedeniyle reel piyasada oluşan ağır faiz yüküne maruz kalırlar, yatırımlar durma noktasına ulaşır ve üretimde daralmaya giderler.
Hal böyle olunca işletmelerin finansal tabloları reel ekonomik gerçeklikten uzaklaşmaktadır. Gerçeği yansıtmayan finansal tablolar ile ticari hayatta ilerleme kaydetmenin mümkün olmadığı malumdur. Öte yandan bağımsız denetçilerin bu tabloları denetlemesi de olası değildir. Zira farklı dönemler ve farklı hesaplar itibarıyla karşılaştırmalı analiz yapılamaz. İşletmelerin iktisadi kıymetleri ve stokları gerçeğe uygun değerlerinden gösterilememektedir. Stokların dönem başı değerleri ile dönem sonu değerleri arasındaki fark ölçülemez. İktisadi kıymetlerin mevcut bilanço değerleriyle satılması durumunda (gerçeği yansıtmayan değerleriyle) gerçeği yansıtmayan karlar oluşacak ve işletmeler yüksek vergi yüküne maruz kalacaklar. Bağımsız denetçiler tarafından gerçeği yansıtmayan, doğruluğu olmayan, karşılaştırma ve ölçüm yapılamayan finansal tabloların denetlenme olanağı bulunmamaktadır.
Vergi otoritesi bütün bunların önüne geçmek ve işletmeleri enflasyon etkisinden nispeten korumak adına enflasyonist ortamın oluşması durumunda finansal tabloların düzeltilmesi amacıyla yapılacak muhasebe işlemlerini Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298/A maddesine göre belirli şartlara bağlamıştır.
VUK 298/A maddesine göre;
- Üç senelik kümülatif enflasyon oranının %100’ü aşması, (içinde bulunulan dönem dahil)
- Cari muhasebe döneminde enflasyon oranında %10’dan fazla artış olması,
Yukarıda sayılan iki kriterin birlikte sağlanması durumunda genel bir fiyat endeksi belirlenir ve bu endekse göre işletmeler finansal tablolarını düzeltirler. Ülkemizde enflasyon oranlarını belirleme ve açıklama yetkisi Türkiye İstatistik Kurumuna verilmiştir. Eski adıyla TEFE’nin (Toptan Eşya Fiyat Endeksi) yeni adıyla Yİ-ÜFE’nin (Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi) son üç yılda yüzde 100’ü geçmesi ve cari yılda da yüzde 10’u geçmesi halinde enflasyon muhasebesi devreye girmektedir. (Buraya dipnot geçmek gerekirse KGK’ nın TÜFE mi ÜFE mi uygulanması gerektiği noktasında bir açıklaması bulunmuyor) Yine aynı şekilde iki koşulun birden sağlanmadığı dönemden itibaren enflasyon muhasebesi devreden çıkacaktır.
4.Bağımsız denetime tabi olup TFRS, BOBİ FRS uygulayan işletmelere TMS 29
29.01.2022 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7352 sayılı Kanun ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na (VUK) eklenen Geçici 33’üncü madde uyarınca enflasyon düzeltmesi uygulaması 2023 yılı sonuna kadar ertelendi. Ancak TFRS’ de nasıl olacağına ilişkin netlik kazanmış bir durum bulunmuyor.
Vergi kanunları yukarıda sayılan bu iki kriteri enflasyon muhasebesi uygulanması için yeterli görürken TFRS enflasyon muhasebesine TMS29- “Yüksek Enflasyonlu Ekonomilerde Finansal Raporlama Standardı” ile yaklaşıyor. Bu standart, geçerli para birimi yüksek enflasyonlu bir ekonominin para birimi olan işletmelerin, konsolide finansal tabloları da dahil olmak üzere tüm temel finansal tablolarında uygulanacağını açıklamaktadır.
TMS29 standardı, yüksek enflasyonun varlığına ilişkin kesin oran tanımlamaz. Finansal tabloların bu standarda göre düzeltilmesinin ne zaman gerekli hale geleceği konusu bir takdir meselesidir. Yüksek enflasyon, bir ülkenin, bunlarla sınırlı kalmamak üzere, aşağıdakileri de içeren ekonomik özelliklerince belirlenir;
(a) Nüfusun çoğunluğu servetini parasal olmayan varlıklarda ya da nispeten istikrarlı bir yabancı para biriminde tutmayı tercih eder. Elde tutulan yerel para, satın alma gücünü korumak üzere hemen yatırıma dönüştürme vb. suretiyle değerlendirilir;
(b) Nüfusun çoğunluğu parasal tutarları yerel para biriminden değil, nispeten istikrarlı bir döviz cinsinden dikkate alır. Fiyatlar da bu döviz cinsinden belirlenebilir;
(c) Kredili satış ve satın almalardaki fiyatlar; süre kısa bile olsa, kredi süresi boyunca satın alma gücünde beklenen zararları karşılayacak şekilde belirlenir;
(d) Faiz oranları, ücretler ve fiyatlar bir ‘fiyat endeksi’ne bağlıdır ve
(e) Son üç yılın kümülatif enflasyon oranı %100’e yaklaşmakta ya da aşmaktadır.
TMS29, her ne kadar raporlama yapılan para birimine sahip olan ülkede yüksek enflasyonun mevcut olduğunun tespit edildiği raporlama döneminin başından itibaren uygulanır dese de karşılaştırmalı olarak rapor sunan işletmeler bunu bir önceki yıldan başlatmak zorundadırlar. Şöyle ki; “TMS1 Finansal Tabloların Sunuluşu” standardı uyarınca istenen önceki dönemlere ait karşılaştırmalı rakamlar ve önceki dönemlere ait herhangi bir bilgide raporlama dönemi sonundaki cari ölçüm birimi cinsinden ifade edilir. Faklı bir para biriminin kullanıldığı finansal tablolarda karşılaştırmalı tutarların sunumunda “TMS21 Kur Değişiminin Etkileri” standardı dikkate alınır.
TMS29’a göre raporlama dönemi sonu itibarıyla cari ölçüm birimine göre ifade edilmemiş finansal durum tablosu (bilanço) kalemleri, genel bir fiyat endeksi kullanılarak düzeltilir.
Parasal kalemler hali hazırda raporlama dönemi sonundaki cari ölçüm birimine göre ifade edildiklerinden düzeltilmezler. Parasal kalemler elde tutulan para ile para olarak alınacak veya ödenecek kalemlerdir.
Endekse bağlı tahviller ve krediler gibi çeşitli anlaşmalarla fiyat değişikliklerine bağlanmış olan aktif ve pasifler, raporlama dönemi sonundaki değerlerine getirilmelerini sağlamak amacıyla anlaşma şartları çerçevesinde düzeltilir. Bu kalemler, düzeltilmiş finansal durum tablosunda (bilançoda) düzeltilmiş değerleri üzerinden taşınır.
Diğer tüm aktif ve pasifler, parasal olmayan kalemlerdir. Bazı parasal olmayan kalemler, raporlama dönemi sonundaki cari tutarlarından taşınır (net kar ve gerçeğe uygun değeri ile değerlenenler gibi) ve bu nedenle düzeltilmezler. Diğer tüm parasal olmayan aktif ve pasifler düzeltilir.
Endekslemeye tabi tutulacak parasal ve parasal olmayan kalemler aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.
TFRS’ye göre enflasyon muhasebesine tabi tutulacak kalemler (maliyet modeliyle ölçülen parasal olmayan kalemler) | Stoklar, | TFRS’ye göre enflasyon muhasebesine tabi tutulmayacak kalemler (parasal kalemler) | Nakit ve nakit benzerleri, |
Amortismana tabi iktisadi kıymetler, | Finansal yatırımlar, | ||
Peşin ödenen giderler, | Ticari alacaklar, | ||
Maddi olamayan duran varlıklar, | Gerçeğe uygun değerinden ölçülen diğer finansal varlık ve yükümlülükler, | ||
Yatırım amaçlı gayrimenkuller, | Fiyatı sabitlenmemiş avans ödemeleri, | ||
Kullanım hakkı varlıkları (kiralamalar gibi), | Finansal borçlar, | ||
İştirakler, | Kiralama borçları, | ||
Avans hesapları, | Ticari borçlar, | ||
Özkaynaklar, | Kısa ve uzun süreli diğer borçlar, | ||
Gelir tablosu kalemleri. | Vergi ödemeleri ve karşılıklar. |
Aynı yüksek enflasyonlu ekonominin para biriminde raporlama yapan tüm işletmeler bu standardı aynı tarihten itibaren uygular. Bu standart, raporlama yapılan para birimine sahip olan ülkede yüksek enflasyonun mevcut olduğunun tespit edildiği raporlama döneminin başından itibaren tüm işletmelerin finansal tablolarına uygulanır.
Burada bilanço aktifinde yer alan binalar hesabına endeksleme yaparak konuyu örneklendirmek gerekirse;
İşletmenin 31 Aralık 2017 tarihinde 50.000,00.-TL’ye satın alınan ve aktifleştirilen binanın enflasyon etkisi altındaki bilanço değerlerini inceleyelim.
Bina | |
İktisap tarihi | 31.Ara.17 |
Maliyet | ₺50.000,00 |
Faydalı Ömrü | 50-yıl |
31.12.2020 | 31.12.2017 | Düzeltme katsayısı | |
Endeks | 568,27 | 316,48 | 1,796 |
TFRS 29 Öncesi | ||
31.Ara.20 | ||
Bilanço | ||
Bina maliyet | ₺50.000,00 | |
Birikmiş Amortisman | -₺4.000,00 | |
NDD (Net Defter Değeri) | ₺46.000,00 | |
TFRS 29 Sonrası | ||
31 Aralık 2020 (2020 Endekslenmiş) | ||
Bilanço | ||
Bina – Endekslenmiş Maliyet | 89.780 | |
5 yıllık Birikmiş Amortisman | -8.978 | |
NDD (Net Defter Değeri) | 80.802 | |
Endekslenmiş Amortisman | 1.796 |
Yapılacak muhasebe kaydı;
Bina Maliyet | 39.780 | |
Birikmiş Amortisman | 4.978 | |
Geçmiş Yıl Karları | 34.802 |
31.12.2021 | 31.12.2017 | Düzeltme katsayısı | |
Endeks | 1022,25 | 316,48 | 3,230 |
31.12.2021 | 31.12.2020 | Düzeltme katsayısı | |
Endeks | 1022,25 | 568,27 | 1,799 |
TFRS 29 Öncesi | ||
31.Ara.21 | ||
Bilanço | ||
Bina Maliyet | ₺50.000,00 | |
Birikmiş Amortisman | -₺5.000,00 | |
NDD (Net Defter Değeri) | ₺45.000,00 | |
TFRS 29 Sonrası | ||
31 Aralık 2021 (2021 Endekslenmiş) | ||
Bilanço | ||
Bina – Endekslenmiş Maliyet | 161.503 | |
Birikmiş Amortisman | -19.380 | |
NDD (Net Defter Değeri) | 142.123 | |
2021 yılı amortisman gideri | 1.000 | |
Endekslenmiş Amortisman | 3.230 | |
Yapılacak muhasebe kaydı;
Bina Maliyet | 111.503 | |
Amortisman gideri | 3.230 | |
Birikmiş Amortisman | 14.380 | |
Geçmiş Yıl Karları | 80.514 | |
Parasal kazanç | 19.839 |
31.12.2022 | 31.12.2017 | Düzeltme katsayısı | |
Endeks | 1738,21 | 316,48 | 5,492 |
31.12.2022 | 31.12.2021 | Düzeltme katsayısı | |
Endeks | 1738,21 | 1022,25 | 1,700 |
TFRS 29 Öncesi | |
31.Ara.22 | |
Bilanço | |
Bina Maliyet | ₺50.000,00 |
Birikmiş Amortisman | -₺6.000,00 |
NDD (Net Defter Değeri) | ₺44.000,00 |
TFRS 29 Sonrası | |
31 Aralık 2022 (2022 Endekslenmiş) | |
Bilanço | |
Bina – Endeksli Maliyet | 274.616 |
Birikmiş Amortisman | -38.446 |
NDD (Net Defter Değeri) | 236.170 |
2022 yılı amortisman gideri | 1.000 |
Endekslenmiş Amortisman Gideri | 5.492 |
Yapılacak muhasebe kaydı;
Bina Maliyet | 224.616 | |
Amortisman gideri | 4.492 | |
Birikmiş Amortisman | 32.446 | |
Geçmiş Yıl Karları | 165.145 | |
Parasal kazanç | 31.517 |
Enflasyon muhasebesinin nasıl uygulanacağına ilişkin ilgili otoriteler tarafından yayımlanmış herhangi bir duyuru ya da açıklama bulunmamaktadır. Bu kapsamda vergi otoritesiyle KGK’nın ve SPK’nın birbirleriyle entegre çalışmaları hatta mümkünse aynı masada çalışmaları uygulama farklılıklarının ortaya çıkmasını önleyecek, bağımsız denetimin ve dahi TFRS’lerin birincil amaçları arasında yer alan ortak dilin kullanılmasını sağlama noktasında önemli bir adım olacaktır.
WWW.MUHASEBETR.COM – 29.08.2022